MHP Genel Sekreter Yardımcısı Tamer Osmanağaoğlu: Biz; itibar suikastçılarına aman vermeyen, beka meselesini ise itibarsızlaştırmaya çalışanlara haddini bildiren Devlet Bahçeli’nin yol arkadaşlarıyız!

Cumhur İttifakı Millet Aklı

MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir Milletvekilimiz Tamer OSMANAĞAOĞLU’nun, “Terörsüz Türkiye için Millî Birlik ve Dayanışma Buluşmaları – Asırlık Birlik Sonsuz Kardeşlik”temalı Van bölge toplantısında yapmış olduğu konuşma

Sayın Divan Başkanım, Saygıdeğer Divan Üyeleri, Kıymetli İl Başkanlarım hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum.

Milli mücadele ruhunun heyecanıyla dalgalanan, milli dirilişin müjdesini yeniden veren, tavizsiz duruşuyla vatan sevgisiyle yanmanın destanını yazan aziz dava arkadaşlarım; Türk Dünyasının Bilge Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin yol arkadaşları hoş geldiniz şeref verdiniz!

Şükürler olsun ki; Benim milliyetçilik anlayışımda asla ırkçılığa, bölgeciliğe ve dar kavmiyet şuuruna yer yoktur.” diyen Seyit Ahmet Arvasi’nin memleketi Ağrı’nın feraseti, Bitlis’in basireti, Hakkari’nin dirayeti, Iğdır’ın idraki, Kars’ın kararlılığı, Muş’un cömertliği, Siirt’in maneviyatı, Şırnak’ın kararlılığı, Türk Siyasi Tarihinde müstesna bir yere sahip mümtaz şahsiyet merhum Ferit Melen’in memleketi Van’da buluşmuştur. 

Hiç şüphe yok ki; hemşerisi olmakla övündüğümüz, Türkiye’ye ve Türk milletine mal olmuş, Türk milletinin gönlünde taht kurmuş, Cumhuriyetimiz’in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün fikir babam dediği Ziya Gökalp’in ruhu bugün bu salondadır.

Bugün burada sadece bir toplantı gerçekleştirmiyor, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin liderliğinde, bugünü onaran geleceği ise kuran bir iradenin tarihi buluşmasına, aynı duaya amin diyerek şahitlik ediyoruz.

Ve  nihayetinde bugün burada, kan ve göz yaşıyla sınırları tanzim edilmeye çalışılan coğrafyamıza da umut olan Terörsüz Türkiye mefkuresinin gerçekleşmesine şahitlik ediyoruz.

Tarih sahnesine çıktığı andan itibaren; adaletin, merhametin ve barışın taşıyıcısı Türk milletinin, bugün de Terörsüz Türkiye ile umudun, kurtuluşun ve huzurun bayrağını yükselttiğine şahitlik ediyoruz.

Liderimizin yükselttiği bu ses; Tonyukuklardan Nizamülmülklere uzanan bir devlet aklının, Metehan’dan Mustafa Kemal’e uzanan bir devlet iradesinin çağımızdaki yankısıdır.

Bizim çağrımız; birliğin, dirliğin, esenliğin çağrısıdır. Bu çağrının köklerinde koca bir mazi ve milli hafıza yatmaktadır.

Bizim birlik çağrımızın temelinde; “Ok atanların hepsini bir araya getirip Hun kıldım” diyen Metehan vardır.

Haça karşı hilâlin yılmaz müdafii olan Selçuklu bakiyesi vardır.

Yedi iklim üç kıtaya merhametin sancağını taşıyan cihangir Al’i Osman’ın mirası vardır.

Çanakkale’de omuz omuza çarpışıp işgalciye geçit vermeyenlerin aziz hatırası vardır.

Aynı düşmana doğru okunu, kılıcını, namlusunu çevirenlerin cephe arkadaşlığı vardır.

Sakarya’nın Fırat ve Dicle’yle, zeybeğin horonun halayla, Türk’ün Kürt’le, Sünni’nin Alevi’yle kucaklaşması vardır.

Sırtımızdaki hançerler yüzünden vakit kaybetmeye, yolumuzdan sapmaya tahammülümüz yoktur. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey istikbal, istiklal ve istikrar mücadelemizde önemli bir safhayı başlatmışken, sorumluluk sahibi her vatandaşımızı tehlikeleri görmeye ve kadim kardeşlik bağlarını yeniden örmeye çağırmışken, bize düşen de onun bu sesini milyonlara iletmek, tüm insanlığa ulaştırmaktır.

Onun attığı adım; Gazze’de açlıktan hayatını kaybeden 2 aylık Rasil bebeğin katillerinin de oyununu bozmuştur.

Onun attığı adım; Irak’ta milyonlarca Müslümanın kanını dökenlerin, Suriye’yi kan gölüne çevirenlerin, Afganistan’ı umutsuzluk girdabına sürükleyenlerin, Türkistan coğrafyasını fitneyle hançerlemek isteyenlerin de oyununu bozmuştur.

Çünkü Terörsüz Türkiye demek sadece iç cephenin güçlendirilmesi demek değil, jeopolitik bir tahkimatın da gerçekleştirilmesi demektir.

Çünkü Terörsüz Türkiye demek; jeopolitik bir türbülanstan geçen içinde bulunduğumuz coğrafyada sadece kendimiz için değil, gönül coğrafyamızdaki mazlumların da tek umududur.

Anlamayanlara, anlamak istemeyenlere, anlayıp da anlamamış gibi yapanlara buradan Van’dan sizlerin huzurundan sesleniyorum.

Tarihin bize yüklediği reddedilemeyecek sorumlulukları bir kez daha hatırlatıyorum:

Malazgirt’ten Anadolu’ya bakan Sultan Alpaslan’ın, İstanbul’dan Roma’ya bakan Sultan Fatih’in, Kocatepe’den Ege sularına bakan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün iradesi ve liderliği bugün de Milliyetçi Hareket Partisi Genel Merkezinde yaşamaktadır. İradenin sahibi Devlet Bahçeli, o iradenin koruyucusu Milliyetçi Hareket Partisi, o iradenin kaynağı ise büyük Türk milletidir!

Kıymetli Dava Arkadaşlarım, Saygıdeğer Misafirler;

Unutulmasın ki; Terörsüz Türkiye; tarihsel hafızamızı yok sayamayacak kadar ciddi, konjonktürel gelişmeleri hafife alamayacak kadar önemli gelişmelerin ortaya çıkardığı bir süreçtir.

Terörsüz Türkiye; kendilerinin pazarlık malzemesi yapmaya alışanların iddia ettikleri gibi bir al-ver süreci değil, ortak hafızamızın, ortak tarihimizin kazandırdığı tecrübelerin bahşettiği bir tahayyül ve nihayetinde milli bir mefkuredir.

Bugün yalanlarla beslenmiş, kurgular ve iftiralarla süslenmiş bazı iddia sahipleri de biliyor ki; PKK Terörü başta olmak üzere tüm terör örgütlerinin varlığı, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerinin aksatan bir yük, milli şuuru kemiren bir urdur.

Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli bu urun ortadan kaldırılabileceğini, ortadan kaldırmak için de Türk milletinin ve Türk Devletinin kudretinin kafi geleceğini açık bir şekilde ilan etmiştir.

Bu ilan ediş; bugüne kadar terörün tanımını yapan, teröristle mücadelenin sınırını belirleyen egemen paradigmaya da kökten bir meydan okumadır.

Terör imalathanesi haline gelen emperyalist güçlerin Türkiye’yi karıştırmak için kullandığı elverişli aparatın kökten yok edilmesidir.

Elbette mazrufla değil zarfla ilgilenen hamiyetsizler olacaktır.

Elbette özle değil kabukla uğraşmayı tercih eden ve utanmadan bundan siyasi rant devşirmeye çalışan devşirmeler de olacaktır.

Ama unutulmamalıdır ki; biz berekete toz kondurmayan Milliyetçi Hareket Partisiyiz!

Biz bin yıllık muazzez anıyı kirlettirmeyecek Milliyetçi Ülkücü Hareketiz.

Biz her köşesi mücevher, her insanı müstesna, her aşaması kutlu hatıralar barındıran vatan topraklarına helal getirtmeyecek büyük Türk milletinin tuz hakkıyla birbirine kenetlenen mensuplarıyız.

Çünkü biz; Milliyetçi Hareket Partisiyiz!

Çünkü biz; itibar suikastçılarına aman vermeyen, beka meselesini ise itibarsızlaştırmaya çalışanlara haddini bildiren Devlet Bahçeli’nin yol arkadaşlarıyız!

Görüyoruz, İzliyoruz ve tefekkür ediyoruz…

Biz Türk ve Türkiye Yüzyılı dedikçe, Lider Ülke Türkiye’nin önüne set çekmeye çalışanlar kendilerini ifşalamaktadır.

Biz huzur ve refah dedikçe kargaşa isteyenler, kaos murat edenler kirli yüzlerini açık etmektedir.

Biz yürekten yüreğe, sarsılmaz köprüler inşa etmekten bahsederken kardeşlik hukukunun temelini dinamitlemeye çalışanlar haddini aşmaktadır.

Biz gönüller inşa etmekten bahsederken aklın ve vicdanın sesine kulaklarını tıkamayı tercih eden sağırlar ortaya çıkmaktadır.

Ne var ki unuttukları gerçek ise Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin şu sözlerinde yer almaktadır:

Hiç kimse karnından konuşmasın, hamaset çukuruna saplanmasın, sahte efelenmelere sapmasın, kurusıkı atmasın, palavra anlatmasın. Ederinin ve ciğerinin kaç okka olduğunu çok iyi bildiklerimiz fason meydan okumalara hiç mi hiç heves etmesin.

 Kürt kardeşlerimizle aramıza hiçbir mihrak giremez. Kürt kardeşlerimizi Türk milletinden ayrıştırmaya hiçbir şerefsizin eylem ve provokasyonu kafi gelemez.

Kökeni, mezhebi, yöresi ve anasının dili ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes hukukun karşısında bir ve eşittir. Aynı zamanda Türk milletinin şerefli mensuplarıdır.”

Biliyoruz ki Terörsüz Türkiye’ye ulaşılması için dua edenler ve elini taşın altına koyanlar beddua edenlerden ve suya sabuna dokunmaktan imtina edenlerden fazladır.

Şahitlik ediyoruz ki; gerçekleri konuşanlar, aklın yolunu tercih edenler, iftira atanlardan, fitne ekenlerden fazladır.

Ve ne mutlu ki Liderimiz Sayın devlet Bahçeli’nin attığı adımın değeri gün geçtikçe daha iyi anlaşılmakta, ilan ettiği hedefler teker teker gerçekleşmekte, çizdiği ufkun parlaklığı ülkemizi ve coğrafyamızı daha da aydınlatmaktadır.

Çünkü Milliyetçi Hareket Partisi’nin olduğu yerde bizatihi milletin kendisi vardır.

Çünkü biliyoruz ki Türkiye; haritası istilacılar tarafından cetvelle çizilen karton devletlerden değildir. Merhum yazar Alev Alatlı’nın dediği gibi; “Türkiye batmaz. Batarsa okyanuslar taşar”.

Bizim ne Türkiye’de ne de Suriye’de, emperyalistlerin kirli oyunlarına kurban vereceğimiz tek bir Kürt kardeşimiz bile yoktur.

Türk ile Kürt’ün kaderi ve kederi birdir.

Türk ile Kürt; yaşarken aynı bayrak altında, ölünce aynı toprak altındadır.

Biz nebevi kaideye kulak veren ve “Ayrılıkta azap, birlikte rahmet vardır” diyen bütün Kürt kardeşlerimizle omuz omuza, el ele, gönül gönüle vermeye devam edeceğiz.

Kışkırtmaları da hep birlikte yok edeceğiz. Bu kervanın yolunu keseceklerin hayallerini, kâbusa çevireceğiz. Ayak oyunu yapanların ayaklarını, İsrail’in tezgâhı tutar mı diye el ovuşturanların da ellerini kıracağız.

İsrail’in Türkiye üzerine oyun kurmayacağını iddia eden sözde milliyetçi, özde Siyonistlerin kirli ZAFER hülyalarını da tarihin çöplüğüne gömecek, Terörsüz Türkiye ile üzerine toprağı hep birlikte atacağız.

Ve unutulmasın ki bu topraklar birbirleri üzerinde hakkı olan büyük Türk milletinin ebedi vatanıdır. Bu hak; bin yıldır paylaştığımız tuz ekmek hakkıdır. Bu hak; cephe cephe büyüttüğümüz silah arkadaşlığı hakkıdır, kan hakkıdır.

Vakit Abdürrahim Karakoç’un mısralarındaki gibi;

“Allah bir, vatan bir, bayrak bir beden

Yanlış yola sapmayalım bilmeden!

Doğu, batı diye ayırmak neden?

Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz” diye haykırma vaktidir.

Bu kutlu amaç için, Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli elini değil; kellesini, gövdesini bu taşın altına koymuştur. Liderimizin bu fedakarlığı yaptığı noktada; Terörsüz Türkiye’nin en ufak ihtimali için dahi her ülkücü, kendini bir defa değil; bin defa feda etmeye hazırdır.

İnanıyor ve biliyorum ki; kocaman bir memleket sofrası kurmanın ve orada 85 milyonun diz kırıp ekmeğini, aşını paylaşacağı gün gelip çatmıştır. Ekmeğin helalinde ve göklerin hilâlinde 85 milyonun tek yürek olup yeniden kenetleneceği vakit gelmiş, zamanın çelikten dişlileri bu kenetlenmenin karşısında aciz kalmıştır.

Bu duygu ve düşüncelerle; bu tarihi toplantıyı yöneten saygıdeğer divanı ve burayı şereflendiren Türk ve Türkiye Yüzyılının mimarı siz değerli dava arkadaşlarımı muhabbetle selamlıyorum.

Ve sözlerimi Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin şu müstesna duası ile sonlandırmak istiyorum:

Hak Teala; karlı dağlarımızı yıkmasın.

Kardeşliğimizi ve birliğimizi bozmasın.

Milletimizi korusun, devletimizi güçlü kılsın.

İmandan ayırmasın, derlesin, toplasın!

Hepiniz Allah’a emanet olun.

Cumhur İttifakı Millet Aklı

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*