MHP’li Günal: Erdoğan “Başmadenci”, Eroğlu HES Başdenetçisi!

Cumhur İttifakı Millet Aklı

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda 13 Kasım 2014 tarihinde Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, EPDK, Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, MTA’nın 2015 yılı bütçesi üzerindeki görüşmeler sırasında söz alan MHP Antalya Milletvekili Doç. Dr. Mehmet GÜNAL, asıl sorumlu “madencibaşı”nın 2012’den beri bütün ruhsat yetkilerini kendinde toplayan eski Başbakan ve bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı olan Erdoğan olduğunu ve sadece Yıldız’ın değil madencibaşı Erdoğan’ın da istifa etsin dedi. Ekonomide dönüşüm programında AR-GE projelerinin desteklenmesi gerektiğini söyleyen Günal; HES’lerin denetimini üstlenen Veysel Eroğlu’na denetimi EPDK’ya bırakmasını, Bakanlığın yönetimiyle ilgilenmesini söyledi. Yurtdışında maden aramaya fazlasıyla önem verip, kendi madenlerimize yeterince sahip çıkılmadığı konusunda Bakanlığı ve bağlı kurumları uyaran Günal; doğalgazda dışa bağımlılık azaltılmak için depolama tesislerinin tamamlanması gerektiğini söyledi. Kömür madenleri işletmeleriyle ilgili Enerji Bakanı Yıldız ile tartışan Günal, Bakanın sözleşmelerin ihalesiz olarak yenilendiği konusundaki iddialara cevap veremediğini söyledi ve sunulan belgelerden  sözleşmelerin ihalesiz 2028 yılına kadar uzatıldığını ispatlandığını söyledi.

Günal’ın konuşmasının özeti şöyle:

 

Sadece Yıldız Değil Madencibaşı Erdoğan da İstifa Etsin!

 

Komisyonda söz alan bütün muhalefet Milletvekilleri Enerji Bakanını istifaya çağırdı. Fakat ben Bakanında ötesinde, asıl sorumlu “madencibaşı”nın 2012’den beri bütün ruhsat yetkilerini kendinde toplayan eski Başbakan ve bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı olan Erdoğan olduğunu söyledim. MİGEM, Enerji Bakanlığı ve bir sürü kurumu varken ruhsat yetkisini bir Başbakan kendisine alır mı? Kupon arazileri anladık da maden ruhsatından Başbakan ne anlar? Erdoğan maden mühendisi mi? Olsa bir ilgisi olur, “Hadi ben de bakayım.” der. Yoksa Başbakan Bakanına güvenmiyor mu? Başbakan maden işlerine güvenmiyor mu? Başbakan bu işi yapan kurullara güvenmiyor mu? Onun için asıl istifa etmesi gereken şu anda en tepede olan Cumhurbaşkanıdır.  Peki bugün Başbakan Davutoğlu bu genelgeyi iptal etti mi?  Şu anda ruhsat verme yetkisi kimde? Davutoğlu’ndaysa sorumlu o zaman aynen devam ediyor demektir. Bir an önce o genelgeyi iptal edilmesi lazım. MİGEM’e güvenmiyorsanız başka bir kurul kurun, maden işleri tetkik kurulu deyin, maden izin verme kurulu deyin, ne diyorsanız deyin. Bu işin felsefesi baştan yanlış.

 

Enerjide Dışa Bağımlılığı Azaltmak İçin AR-GE Projeleri Desteklenmeli!

Enerji Bakanı kaya gazıyla ilgili potansiyel belirleme çalışmalarından bahsetti. Bütün dünya bununla uğraşıyor. “2007’de başladık.” dedi ama 2014 geldi. Bu son günlerde tartıştığımız, “ekonomide dönüşüm programı”, “eylem planı” dediğiniz tantanaya benziyor. Yıllardır plan yapamayıp dönem biterken eylem planı koyduğunuz gibi 2007’den bu tarafa kaya gazıyla ilgili potansiyelleri hâlâ daha yapamadıysak işimiz biraz zor hızlanmak lazım! Yani bu çerçevede enerjideki AR-GE projelerine biraz daha öncelik vermemiz lazım. Temenni babında kalsa da birinci önceliği ithalata bağımlılığın azaltılmasına verilmeli. Çünkü eylem planının maddelerinden birinde ne diyor? “MTA’nın yurt dışında madencilik faaliyetleri yapabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler gerçekleştirilecek.” Buna da bakınca bir ironi gördüm aslında. Daha yurt içindekini tam olarak yapamıyoruz, ruhsat izinlerini bir yerde toplamışsınız, kazalar oluyor, hep sorumlu arıyoruz ama MTA yurt dışına açılacak, nasıl olacak bu iş anlayabilmiş değilim. Hal böyleyken bu şartlarda “2014-2015, yani bir yılda gerekli eylemleri yapacağız.” diyorsunuz. Ayrıca “Rüzgâr enerjisiyle ilgili elektromekanik teçhizat.”, “Güneş enerjisiyle ilgili elektromekanik teçhizat, yurt içi üretim.” diye devam ediyor. Bunlar güzel de önce bu piyasaların düzenlenmesi ve bu piyasadaki yatırımcıların artırılması lazım ki makine teçhizata ihtiyacımız olsun. Bunların tamamını satamayacağımıza göre, ihracata yönelik olmayacağına göre bir kısmına bizim de burada talep yaratıyor olmamız lazım.

Veysel Eroğlu Denetimi EPDK’ya Bıraksın, Yönetmeye Baksın!

Hidroelektrik enerjisi üreten santrallerde kullanılan yerli girdi miktarı.” Demiş; yine sorumlu Enerji Bakanlığı. “Hidroelektrik” deyince Türkiye’de en garip denetim sistemi burada. “Ne Bakanlığın ne de EPDK’nın bunları denetleyecek adamı yok” muş. Peki ne yaptınız? Su yapıları denetim şirketlerine denetleme işini, HES’leri denetlettirme işini DSİ, yani Orman ve Su İşleri Bakanlığı ihale açarak yaptıracak. Yani ömrümde hiçbir sektörde böyle bir şey duymadım. Düzenleyici ve denetleyici bir kurum olan EPDK’nın Başkanına soruyorum: “Bakanlık bunu sizin yetkinizden kendisine alarak nasıl “EPDK’nın yeterli düzeyde elemanı yok.” diyebilir? Sizin göreviniz standartları koymak değil mi? Gerekli denetimlerin nasıl yapılacağını belirlemek değil mi? Yapı denetim şirketlerinin hangisine şirketinizi denetlettireceğinize Çevre ve Şehircilik Bakanlığı mı karar veriyor? Hayır. Anonim şirketinize dış denetimi hangi bağımsız denetim şirketine yaptıracağınıza Maliye Bakanlığı mı karar veriyor? Hayır, sadece standartlarını koyuyor veya yeminli mali müşavir “Benim şu belirlediğim adamlara mı yaptıracaksınız?” diyor. Hayır. Onun için, ister Enerji Bakanlığı yapsın ister EPDK yapsın size burada istediğiniz kadar kadro veriliyor, müfettişiniz yoksa hemen verelim. Yani hem denetleyen hem kural koyan hem işin ihalesini yapan aynı birim olur mu? Hangi 5018 sayılı kamu mali yönetimi ve kontrol kanununda, hangi tüzükte, hangi yasada bunu buluyorsunuz?  Bizim itirazımıza rağmen Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu; HES’leri kendisi denetleyecek. Bütün mesele ne? 800 küsur tane bitmiş, daha devam edenler de var. Bütün HES’lerin denetim ihalesinde millet birbirine girecek. Siz EPDK olarak bunun standardını belirleyeceksiniz, vatandaş gidecek, standarda uyan şirketlerden istediğine yaptıracak. Böyle garabet olur mu? Ben anlamadım. Çünkü dediler ki: “EPDK yapamıyor.” “Bakanlık var.” dedik, “Onların da yeterli müfettişi yok.” “Bizim?” “Sizin de yok.” dediler. Onlara da dedik: “Verelim kadro.” Aynı torba kanunda Başbakanlığa 400 tane kadro verdik, Millî Eğitim Bakanlığına 40 bin tane kadro verdik. Yani garip ama amaç başkaysa, onun da kokusu yakında çıkar.

 

Yurtdışında Maden Aramayı Bırakın, Kendi Madenlerimize Sahip Çıkın!

 

İçerisinde Atom Enerjisi Kurumuyla, BOREN’le ilgili olan enerji AR-GE’leri var ve araştırma merkezleriyle ilgili kanun Meclisten özellikle bütün partilerin desteğiyle çıktı. Atom Enerjisi Kurumunun hızlandırıcı merkezi var ve onlarla iş birliği yapıyor fakat biraz yavaş ilerliyor. Bakanlık olarak biraz daha inisiyatif alarak özellikle o konulardaki hassasiyeti biraz daha dile getirmek ve kurumsal olarak bu çalışmaların hızlanması açısından çalışanlara maddi ve manevi destek vermek lazım.

 

Türkiye bor madeninde yeraltı kaynakları bakımından zengin olmasına rağmen Enerji Bakanlığının bor madenine verdiği önem yetersiz. Bor madenini şuanda daha çok ham madde olarak satıyoruz. Yakıt piline ilişkin çok güzel projeler vardı. Envanterde bir kısmı patentlendi, bir kısmı yavaş yavaş dönüşüyor ama bunların ürüne dönüşmesi ve bir an önce de sanayiye kazandırılması, onun için de biraz daha desteklenmesi gerekiyor. Ayrıca madenlerle ilgili ruhsatlar toplam maden izni olarak verilmiş. Yani nedir, ne değildir, daha ayrıntıları bilgi verilmesi daha faydalı olur.

 

Doğalgazda Dışa Bağımlılık Azaltılmalı, Depolama Tesisleri Tamamlanmalı!

 

Eylem planının 1’inci maddesi, bu dışa bağımlılığı, ithalata bağımlılığı azaltmayla ilgili. Bizim dışarıya en fazla bağımlı olduğumuz ve bütçeyi, enflasyonu en fazla etkileyen sektör enerji özellikle de doğal gaz ve petrol ithalatımızdır. Bu çerçevede hem kaynak çeşitliliğini hem de kaynak ülke çeşitliliğini artırmamız lazım.

Bu kapsamda Tuz Gölü’ndeki depolama tesisleriyle ilgili söylediklerinizi önemsiyoruz ama hâlâ 12 tanenin 8’i bitmiş, 4’ü devam ediyor. Bunlar tam olarak ne zaman faaliyete geçecek? Dolayısıyla, bu hususların da dikkate alınarak bir an önce hem ülke bazında bağımlılığımız azaltacak kaynak ve kaynak ülke çeşitlemesine giderken depolama tesislerimizi de geliştirmemiz, yaygınlaştırmamız lazım.

 

TÜRK ENERJİ-SEN bize Türkiye Enerji ve Madencilik Hizmet Kolu Kamu Çalışanlarının Danıştay Başkanlığına yürütmeyi durdurma taleplerini ve Danıştay kararlarını gönderdiler. Bir tanesi Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünün organizasyon yapısıyla ilgili iptal davaları,  bir tanesi TEİAŞ’ın veri hazırlama ve kontrol işletmenliğiyle ilgili, bir tanesi de birtakım personel ve sınav işleriyle ilgili. Yani hukuka aykırı işlemler olduğunu sendika açmış olduğu davalarla söylüyor. Bu konularda bir gelişme var mı? İşin aslı nedir?

 

Bakan Yıldız Maden Yolsuzluklarıyla İlgili İddialara Cevap Veremedi!

Bakan Taner Yıldız TKİ’nin ihale yapmadan süresi henüz dolmayan maden işletme sözleşmelerini 2026 ve 2028 yıllarına kadar nasıl uzattığına ilişkin sorulara cevap vermeyince Komisyonda tartışmalar yaşandı. Tartışma sonunda Bakan yönetim kurulu kararları yerine 2007 yılında alınan yetkiye istinaden Genel Müdürün oluruyla sözleşmelerin uzatıldığını gösteren olur yazılarını dağıttı. Bunun üzerine açıklama yapan Günal şunları söyledi:

Bilmiyorum, başını bilmediğiniz için biz burada çok kavga ettik Komisyonda, belki o kısmına vâkıf olmayabilirsiniz. Arkadaşlarımızın verdiği, 2007 yılında, sizin söylediğiniz anlamda, Genel Müdüre yetki devri kararı. Biz defalarca “2013 yılında yönetim kurulu kararı var mı?” diye sorduk. “Yine var mı?” dedik, öbür getirdiğiniz de makama, olura, Genel Müdüre sunulan kararlar. 2013 yılına ait hiçbir yönetim kurulu kararı burada yok. Yani, deseydiniz ki: “Kardeşim, biz yetki aldık, ister kabul edersin, ister etmezsin.” Yetkiye istinaden ısrarla soruyoruz, “Var, bakarız, ederiz.” dendi, çünkü başta kavgamız oydu.

 

Şimdi, benim müdahale etmemin noktası da orasıdır, dikkat ederseniz. Biz oturduk, tamamını saatlerce konuştuk, sırf bu maddeyi görüşeceğiz diye geciktiğimiz için de o maddeyi beklerken Süreyya  Bey’in baskısıyla gece 02.47’e kadar bir usul tartışması yaşadık, gereksiz şeyler yaşadık. Çünkü, bunu çok iyi hatırlıyoruz. Onun için, hassasiyetimiz böyle geldi.

 

Şimdi, burada ne diyor, iki tanesini dikkatinize sunacağım: Bakın, yönetim kurulu kararı yok, gelen bu eğer var da bize vermediyseniz bilmiyorum. “Yetkiyi aldık.” diyorsunuz 2007’de ona istinaden de süresi dolmadan biz sözleşmedeki şartlara göre uzatabiliriz. Bir tanesi okuyorum -Genel Müdüre İşletme Dairesi Başkanının sunduğunu- Yeni Çeltek Madencilikle ilgili, madde 4, süresi: “Sözleşmenin süresi sözleşme imza tarihinden  itibaren başlamak üzere beş yıldır. Ancak, bu süre işletmecinin istemesi ve TKİ’nin onayıyla aynı sözleşme şartlarında beş yıl daha uzatılabilir, buna istinaden yaptığını söyledi. Altında ne diyor? Kurumumuz uhdesinde bulunan bilmem ne, Ergene Havzası… Sonuç: Şekille değiştirilmesi ve sözleşme süresine ilave olarak otuz altı yıl daha uzatılarak sözleşme bitiş süresini 29/2/2053… Bizim bildiğimizden de fazlası. Bakın, yukarıda diyor ki “Beş yıl daha uzatılabilir.” Yine uzatın, beş yıl sonra bir daha uzatın, ona itirazımız olur olmaz, o ayrı, usulen. “Sözleşmenin maddesinde varsa yapabiliriz.” diyor. Alttaki de aynı şekilde, on yıl daha uzatılması –Yeni Çeltek 2028-71666- İmbat AŞ 1918 ile 1/10/2028, Soma Kömür işletmeleri 31/12/2026. Biz de diyoruz ki, bu kadar uzun süreli yeniden niye işletmeye veriyorsunuz? Yukarıda bir tanesini yazmış, bakın, sözleşmenin ilgili maddesinden bir tanesini yazmış “Beş yılsa beş yıl daha verelim.” diyor ama 2053 olmuş. Dolayısıyla, biz bunları eğer almaz isek ve biz yönetim kurulu kararı var mı dediğimiz zaman “Var, bir şey yok, usule uygun.” denirse, nerede bilgi kirliliği ya da eksik bilgi varsa şüphe olur Sayın Bakanım. Biz de bunun cemaziyelevvelini bildiğimiz için.

 

Bakın, diğer konuşmalarımda, hiçbirinde, size karşı sesimi de yükseltmedim, arkadaşlar araya girince özellikle, kişisel hukukumuz ayrı ama… Sizin de gerginliğinizi anlıyoruz, eğer doğrudan bir şey varsa “Sayın Günal, Sayın Oral, siz şöyle demiştiniz.” derseniz biz kabulleniriz ama ortaya bizim de içinde olduğumuz şey olursa böyle geriliyor.

 

Ben bunlardan henüz tam olarak, söylediğim anlamda bilgi almış değilim, özellikle madem ki “Sözleşmede var.” deniyorsa… Burada yazmış işletme daire başkanımız. Ne diyor? 4’üncü maddeye göre Yeni Çeltek’te, işletmede var diyor, 4’üncü madde sözleşme süresine ilişkin. Varsa o zaman ona bakalım diyorum.

 

Bir ikincisi, zorunlu hâller diyor, siz bana söylediniz, 16’ncı madde, kamu ihale sözleşmeleri. O zaman yönetim kurulu kararını alırken veya bunu alırken hangi zorunlu hâllerin olduğunu da bir şekilde size sunmuş olmaları lazım diyorum, bundan daha doğal bir talep veya soru olamaz. Ha, siz cevaplarsınız cevaplamasınız. Eğer cevaplarsanız teşekkür ederiz, cevaplamazsanız yine sormaya devam ederiz, işin özeti budur. Yani bundan biz tam bir bilgi almadık, yönetim kurulu kararı yokmuş, böylece anlamış olduk.


 

EK:

Mehmet Günal ve Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın Diyalogları ve Tartışma:

İhale komisyon kararı: Sene 2006, çarşamba saat 14.00.  411 milyon 750 bin TL eskalasyona tabii olmak kaydıyla Park Teknik tarafından bu ihale alınıyor. İhaleye Demir Exportta giriyor. Demir Export 521 milyon 250 bin TL veriyor ve ihale en düşük veren firmada kalıyor. O sırada bakma imkânımız olmuyor bu yandaş mıydı değil miydi diye. Rakamlar burada. Ondan sonra, bir kısım gerekçelerle beraber… Konunun esası da şu: “15 milyon ton kömürü çıkartacak.” deniliyor. Burada alt sınır konulmuş “Şu kadar milyon tondan daha aşağı çıkartamazsın.” diye yıllık üretimde, üst sınır konulmamış. Bunun bir kısım komplikasyonları olabilir.

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Kaç yıllık süreyle Sayın Bakanım bu ihale?

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – On yıllık. Hepsi burada. Bundan da birer fotokopi arkadaşlarımıza dağıtalım Sayın Başkanım müsaade ederseniz.

Şimdi, bunun doğruluğu tartışılabilir yani “Siz niye tavan koymadınız da taban koydunuz?” diye. Çünkü, oradaki santrale kömür verilecek, arkadaş şu kadardan daha aşağıya, milyon ton kömür verirsen elektrik üretimi aksayacak…

BAŞKAN – Güvenlik, tedarik güvenliği…

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – …tedarik güvenliğiyle alakalı, 990 megevatlık santral ki Manisa milletvekillerimizin yakinen bildiği santral kömürsüz kalacak. Tavan konuşulmamış. O zaman biz şu cümleyi koyuyoruz: İş sağlığı ve güvenliyle alakalı konuları garanti altına almak kaydıyla tavan, kep koymamışız. Bununla alakalı… Bu da sözleşmeye aykırı bir şey değil. Koymalı mıydık? Bugünün şartlarında belki koymalıydık, 2006 yılından bahsediyoruz. Bakın, bir işin -tekraren söylüyorum- doğruluğu ayrı bir şey, hukuki sözleşmeye uygun oluşu ayrı bir şeydir.

Evet, geçiyoruz, devam ediyoruz. “Bununla alakalı yönetim kurulu kararı yok.” dedi Sayın Kuşoğlu. Kararı söylüyorum: “Soma Kömür İşletmeleri AŞ firmasına 4735 sayılı Kamu İhaleleri Sözleşmesi Kanunu’nun 16’ncı maddesine göre 9/10/2009 tarih, bilmem falan sayılı tarihle devir protokolü şartları edilmesine oy birliğiyle karar verildi.” bu da yönetim kurulu kararı. Bundan da göndereceğim, şimdi bütün arkadaşlara dağıtacağız.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – Tarih?

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Tarihini hemen söylüyorum: 2009 10’uncu ay, 9’uncu gün.

Sayın Kuşoğlu ihalesiz verildiğini ve 4 milyar TL’lik bir yolsuzluk yapıldığını söyledi. Bu işin tamamını rakamlarıyla çıkarttım. Bugün itibarıyla, eskalasyona tabii güncellenmiş rakamıyla 641 milyon TL’lik bir hakkedişi var.

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Sayın Bakan, 2009 dediniz, 2006 dediniz, ben anlayamıyorum.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – 2006 yılında ihalesi yapıldı, 2009 yılında devri yapıldı diğer şirketin.

Sorum şu: 641 milyon TL olan bir işin yolsuzluk miktarı nasıl 4 milyar TL oluyor? Geçiyoruz bunu. Bununla alakalı…

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Bir yıllık mı?

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Toplamı, toplamı.

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Bir dakika, şimdi biz burada not alıyoruz Sayın Bakanım.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Ben size göndereceğim bunu. Bak, sürem geçiyor. Hepsini göndereceğim, fotokopilerini göndereceğim.

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Ne kadar sürede 641?

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – On yıllık süre diyorum işte.

Tartışma Devam:

 

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Bir tek cümle söyleyebilir miyim? Bütün sorularımdan feragat ediyorum. 2013 yılındaki yönetim kurulu kararları…

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Tamam, yazılı olarak vereceğim size, tamam, yazılı olarak veriyorum, tamam.

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Bir dakika…

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) –Yazılı olarak veriyorum ya. Bu kadar milletvekili arkadaşın sorusu bekliyor.

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Bir dakika… O kadar bağırdınız, bir dakika, soruyorum, bir dakika…

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Hadi bakalım… (Gürültüler)

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Ayağa kaldırmayın. Bir şey soruyorum, bir dinleyin.

MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) – Bağırmadan söyleyin ya.

MEHMET GÜNAL (Antalya) – 2013 yılında alınan yönetim kurulu kararlarıyla 2015 yılında dolacak olan sözleşmeleri 2026’ya kadar uzattınız mı, uzatmadınız mı?

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Tamam, güzel, tamam, arkadaşlar cevabını hazırlıyorlar.

BAŞKAN – Cevap verecek.

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Uzattıysanız o zaman niye bize 2009’daki mahkeme kararını koyup da hiçbir şey yokmuş gibi…

BAŞKAN – Onlar da soruldu işte.

MEHMET GÜNAL (Antalya) – …bizim sorduğumuz soru buydu. 2013’teki hangi bakanlık…

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Bir dakika, bir dakika…

BAŞKAN – Onlar da soruldu herhâlde ki. Sayın Günal, siz sormasanız da onlar soruldu.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Bir dakika…

MEHMET GÜNAL (Antalya) – İyi de bize verdiğiniz bir algı var.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) –  Arkadaşlar, Sayın Kuşoğlu cevabını aldı, sizinle alakalı değil o.

BAŞKAN – Arkadaşlar, bir dakika…

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – Hayır, hayır. Ya bilerek bizi enayi yerine koyuyor ya da kötü niyetlisiniz, aynı şeylerle cevap veriyorsunuz.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Sayın Başkanım, ben tamamlıyorum.

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Bunu şu anda söylemesini bekliyorum, başka hiçbir cevap istemiyorum. 2013 yılında o karar alındı mı, alınmadı mı?

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Arkadaşlar…

BAŞKAN – Arkadaşlar, o kararlar şu anda yoksa isteyeceğiz.

MEHMET GÜNAL (Antalya) – 16’ncı madde zorunlu hâllerde devir diyor. Hangi zorunlu hâller? Yönetim kurulu kararında hangi zorunlu hâlleri tespit ettiniz de bu şirketten o şirkete… Bize söylüyorsunuz. Zorunlu hâllerde devir düzenliyor 16’ncı madde. Ne oldu? Onları bize bir anlatın.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Arkadaşlar…

BAŞKAN – Şimdi, bakın, tekrar tekrar…

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Sayın Başkan, burada bize çok ağır şeyler söyledi Sayın Bakan, sustuk. Sayın Müsteşar şahidimizdir, Sayın Genel Müdür şahit, Sayın Bilgiç adamı buradan kovdu. Son günkü kavganın nedeni…

BAŞKAN – Lütfen… Şimdi, bakın…

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Bir dakika, lütfen… Son günkü kavganın nedeni, TKİ Genel Müdürünün bize önceden bilgi vermemesidir. (Gürültüler)

BAŞKAN – Şimdi, bakın, değerli arkadaşlar,…

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Allah Allah! Hepiniz buradasınız. Çıkarayım o tutanakları, getireyim burada…

BAŞKAN – Arkadaşlar, bakın…

MEHMET GÜNAL (Antalya) – …okumaya başlarsam görürsünüz.

BAŞKAN – Bakın, biz burada onları…

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Böyle bir şey olur mu canım? Bize bağırıp bağırıp sonra bilgi vermiyor. (Gürültüler)

BAŞKAN – Arkadaşlar…

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Üç ay oldu Sayın Bakan, üç ay. Hâlâ bekliyoruz be!

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Ne kadar sessiz konuşuyorsunuz ya!

BAŞKAN – Sayın Günal…

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Bekliyorum…

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Yok, sessiz konuşuyorsunuz onu diyorum!

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Bekliyorum, bekliyorum, buna bir cevap bekliyorum.

BAŞKAN – Sayın Günal.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Sessiz konuşuyorsun, onu söylüyorum yani.

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Sustum, sustum; bekliyorum artık.

BAŞKAN – Arkadaşlar, Sayın Günal… Sayın Günal, siz Sayın Bakana niye yüksek sesle…  Siz de konuşuyorsunuz.

İZZET ÇETİN (Ankara) – Hangi bakan üç saat konuşur böyle ya! Sorulara cevap vermiyor.

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Bekliyorum ben.

BAŞKAN – Ee, bekleyin, verecek Sayın Bakan.

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Saatlerdir bekliyorum, vermiyor cevap.

BAŞKAN – Lütfen, cevap veriyor Sayın Bakan; vermezse…

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – Hayır, kesinlikle cevap almadık, hiç.

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Yönetim Kurulu kararlarını getirin, bakın içeriğine. 16’ncı madde “Zorunlu hâllerde” diyor.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) – Sayın Başkan…

MEHMET GÜNAL (Antalya) – İçinizde hukukçu var; hangi zorunlu hâl var bu Yönetim Kurulu kararında bana onu bir söyleyin bakalım.

BAŞKAN – Arkadaşlar, şimdi bakın…

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Böyle şey olur mu ya? Hem bağıracaksınız hem hiçbir şey vermeyeceksiniz.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – Sayın Başkan, kesinlikle cevap alamadık.

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Öyle şey olmaz!

BAŞKAN – Şimdi bakın, lüften… Eğer böyle ikili diyaloğa girersek bitmez.

İZZET ÇETİN (Ankara) – Sayın Başkan, saatlerdir cevap bekliyoruz.

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Bekliyorum arkadaşlar.

BAŞKAN – O zaman arkadaşlar…

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Yönetim Kurulu kararlarını bekliyorum tarihi ve içeriğiyle birlikte.

BAŞKAN – Sayın Günal, sadece siz istemediniz başka arkadaşlar da istedi burada.

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Üç ay önce istedim.

ADNAN KESKİN (Denizli) – Evet, Sayın Başkan…

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Sözümü bitirebilir miyim?

BAŞKAN – Sayın Bakan cevaplarını verdikten sonra “Eksik, bunlar niye verilmedi?” dersiniz ama Sayın Bakan açıklasın bir.

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Hayır başka şeye geçti, bitirdi onu.

BAŞKAN – Bitirmedi, getirecekti.

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Başka konulara geçti.

ADNAN KESKİN (Denizli) – Araya girerek bir şey söyleyeyim: Torba yasa görüşülürken buradaki tartışma konumuz, süresi dolmadığı hâlde kiralaşma sözleşmelerinin on yıl uzatılmasına ilişkindi.

BAŞKAN – O yönetim kurulu kararları.

ADNAN KESKİN (Denizli) – O yönetim kurulu.

BAŞKAN – Tamam, Sayın Bakan “Onları getireceğiz.” dedi.

ADNAN KESKİN (Denizli) – Sayın Bakanım, siz bunu biliyorsunuz.

İZZET ÇETİN (Ankara) – Buraya gelmiyor ki.

ADNAN KESKİN (Denizli) – Burada TKİ Genel  Müdürünü Sayın Bilgiç burada…

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Sayın Bilgiç’i çağır, söz ver; bakalım ne demiş?

BAŞKAN – Arkadaşlar…

ADNAN KESKİN (Denizli) –  Bir dakika… Burada sizin verdiğiniz Yönetim Kurulu kararı değil tartışma konusu, on yıllık süre dolmadığı hâlde, daha süre dolmadan…

BAŞKAN – Uzatmayla ilgili.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Şimdi Adnan Bey…

ADNAN KESKİN (Denizli) –  Sayın Bakanım…

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Adnan Bey, ben tekrar söyleyeyim: Bir dakika… Ben anlamaktan yana sıkıntısı olan birisi değilim.

İZZET ÇETİN (Ankara) – Niye cevap vermiyorsunuz anlamaktan yana sıkıntınız yoksa?

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Bakın, eğer o kastedilmeseydi savcılığa verilmezdi. Sayın Kuşoğlu’nun kastettiği o.

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Neydi ya?

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Kuşoğlu cevabını aldı.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – Katiyen cevap veremediniz Sayın Bakan.

BAŞKAN – Arkadaşlar…

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Hiç kusura bakma, hiç…

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Yönetim Kurulu kararlarını getirecek misiniz?

BAŞKAN – Arkadaşlar, Sayın Günal…

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Üç ay önce istedik, hiçbir şey yok. Yani bunları niye getirmiyorsunuz?

ADNAN KESKİN (Denizli) – Daha kirası dolmadan on sene böyle bir şey uzatılır mı?

BAŞKAN – Böyle bir üslupla nereye varacağız?

MEHMET GÜNAL (Antalya) –  Böyle bir üslup yok! Sayın Bakana da söyle, böyle bir üslup yok.

— — —

BAŞKAN – Sayın Bakan, süreniz doldu.

ENERJİ VE TABİİ KAYNALAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – O  zaman şöyle yapayım, en son Sayın Günal’ın söylediği konuya da kısaca değineyim. Tekrar Başkanım söylediğim gibi ben toplantıdan sonra da bütçe oylamasından sonra da buradayım ve onunla alakalı da şeye devam edeceğim, isteyen arkadaşlarımız da gelebilirler, ona da devam edeceğim.

Şimdi değerli arkadaşlar…

BAŞKAN – Arkadaşlarımız hemen bu yönetim kurulu kararınızla…

ENERJİ VE TABİİ KAYNALAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Şimdi onu söylüyorum, yönetim kuruluyla alakalı önceki yıllardan alınan bir yönetim kurulu kararı var ve bunun aksi yönetim kurulundan…

BAŞKAN – Hazırsa dağıtalım, arkadaşların elinde olsun.

ENERJİ VE TABİİ KAYNALAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Arkadaşlar dağıtalım, yardımcı olalım bir.

19 Temmuz 2007 tarihli Yönetim Kurulu kararı uyarınca hazırlanan rapor. Yönetmelik ve yönergeler tadilat yapılmasıyla yeni yönerge çıkartılması suretiyle değişikliklerin yapılması ve bahsedilen konularda -yani onların detaylarını veriyor- genel müdürlüğe yetki verilmesi oy birliğiyle karar verildi. Sene 2007 Temmuz 19. Şimdi, hukuka aykırı olarak ve ihalesiz verildiği söylenen ancak mahkeme kararıyla hukuka uygun olduğu tescillenen -biraz önce ki bahsettiğim- sözleşmenin veya savcılık kararıyla diyelim -Adnan Bey’in ifadesini kullanalım- ve mahkemenin de Sincan Ağır Ceza’nın onaylamasıyla diyelim. Sözleşmenin süre uzatımına ilişkin Yönetim Kurulu kararı -bu bahsettiğim tarih, sayılar onları saymıyorum, işte, sayıları filan da  var- Yönetim Kurulu süre uzatma yetkisini genel müdürlüğe devrediyor. Devredilmeyebilirdi ama devrediliyor. Ana sözleşmede süre uzatma yetkisi var. Şimdi, ana sözleşmede de bu yetki var. 2016’da suresi bitecek sözleşme 26 Eylül 2013 tarihli olurla  on yıllığına aynı şartlarda uzatılıyor. Uzatılmayabilir de, sonuçlarına bakalım neler olur? Kangal’daki kömür  santrali iki yıl önceden işleme başlatıldı. Niçin? Bunu durdurdum dediğin anda A firması yerine B firmasının gireceği bir iş değil, en az iki, iki buçuk yıllık hazırlık süresi oluyor. Nitekim Kangal’da el değiştirdi hazırlayanlar. Eğer biz onu  son gün yapsak, son ay veya son üç ayda yapsak orası bir buçuk yıl kömür üretemez hâle geliyor. Burada teknik spekler, bunların her birisi tabii ki tartışılır, topuk ne kadar bırakılacak, oradan kömür ne kadar alınacak, yeni firma girdiğinde ne oluyor, eski firma girdiğinden ne oluyor, fiyatlar nedir, mekanizmalar nedir, yer altı madenciliğinde bu aldığınız kararların faz farkıyla uygulandığı bir yerdir. Yaklaşık 100-150 milyon TL’lik tesisatın 400 metreden 700 metreden alınıp, yerine ondan sonra yeni tesisatların konulduğu bir alandır. O yüzden kömür üretimiyle alakalı planlamalar  iki  ila üç yıl içerisinde. Dediğim çok fazla örneği var ben sırf Sivas Kangal aklıma geldiği için onu söylüyorum ve o zamanı aşmamak için ve kömürsüz kalmamak için yapılan bir işlemdir.

Şimdi rüçhan haklı karma akitli redevans sözleşmesidir bu. Yani bununla alakalı madencilikte kendi buluculuk yöntemiyle bulduğu bir sahayı kamu gelmiş sahalarını birleştirmiş. Yani karma dediğimiz sistem bu. Karşılıklı orada bir fiyat oluşmuş, fiyatlar ucuzdur, pahalıdır, bunların her birisi tartışılır.

BAŞKAN – Açık ihaleyle yapılan bir işlem.

ENERJİ VE TABİİ KAYNALAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Tabii, bunların her birisi o dediğimiz ihaleyle de beraber. O yüzden yönetim kurulu kararını arkadaşlarımıza dağıttık. Bu yetki ikinci bir yönetim kurulu kararı alınıncaya kadar geçerlidir. Nitekim bu tartışmalar çok arttığı için biz böyle bir olumlu eleştiri olabileceği gerekçesiyle de genel müdürün yetkisini tekrar yönetim kuruluna aldık. Bu yalnız her ikisi de hukuki olan bir şeydir. Sözleşmenin gereği olan bir şeydir ve mevzuatında olandır.

Ben tekrar teşekkür ediyorum.

 

Mehmet Günal’ın Taner Yıldız’ın Cevabına İtirazı:

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Sayın  Başkan, usulle ilgili bir şey söyleyeceğim.

BAŞKAN – Evet, buyurun Sayın  Günal.

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Sayın  Bakan, öncelikle, tabii, işin bu noktaya gelmesi istediğimiz bir şey değildi ama siz de biraz gerginsiniz, aşırı sertlik olunca, arkadaşlarımız da karışınca buraya geldi. Ben maksadımızı şimdi sakin kafayla söyleyeyim: Siz de getirdiniz, “vereceğiz” dediğinizi verdiniz. Bize şu söylenseydi ki… Hâlâ benim sorduğum soruların cevabı yok, ayrı konu, verirsiniz vermezseniz. Sayın  Müsteşarla da konuştuk, arada getirdi, getirdiklerini söylüyorum size. Bilmiyorum, başını bilmediğiniz için biz burada çok kavga ettik Komisyonda, belki o kısmına vâkıf olmayabilirsiniz. Arkadaşlarımızın verdiği, 2007 yılında, sizin söylediğiniz anlamda, Genel Müdüre yetki devri kararı. Biz defalarca “2013 yılında yönetim kurulu kararı var mı?” diye sorduk. “Yine var mı?” dedik, öbür getirdiğiniz de makama, olura, Genel Müdüre sunulan kararlar. 2013 yılına ait hiçbir yönetim kurulu kararı burada yok. Yani, deseydiniz ki: “Kardeşim, biz yetki aldık, ister kabul edersin, ister etmezsin.” Yetkiye istinaden ısrarla soruyoruz, “Var, bakarız, ederiz.” dendi, çünkü başta kavgamız oydu.

Şimdi, benim müdahale etmemin noktası da orasıdır, dikkat ederseniz. Biz oturduk, tamamını saatlerce konuştuk, sırf bu maddeyi görüşeceğiz diye geciktiğimiz için de o maddeyi beklerken Süreyya  Bey’in baskısıyla gece 02.47’e kadar bir usul tartışması yaşadık, gereksiz şeyler yaşadık. Çünkü, bunu çok iyi hatırlıyoruz. Onun için, hassasiyetimiz böyle geldi.

Şimdi, burada ne diyor, iki tanesini dikkatinize sunacağım: Bakın, yönetim kurulu kararı yok, gelen bu eğer var da bize vermediyseniz bilmiyorum. “Yetkiyi aldık.” diyorsunuz 2007’de ona istinaden de süresi dolmadan biz sözleşmedeki şartlara göre uzatabiliriz. Bir tanesi okuyorum -Genel Müdüre İşletme Dairesi Başkanının sunduğunu- Yeni Çeltek Madencilikle ilgili, madde 4, süresi: “Sözleşmenin süresi sözleşme imza tarihinden  itibaren başlamak üzere beş yıldır. Ancak, bu süre işletmecinin istemesi ve TKİ’nin onayıyla aynı sözleşme şartlarında beş yıl daha uzatılabilir, buna istinaden yaptığını söyledi. Altında ne diyor? Kurumumuz uhdesinde bulunan bilmem ne, Ergene Havzası… Sonuç: Şekille değiştirilmesi ve sözleşme süresine ilave olarak otuz altı yıl daha uzatılarak sözleşme bitiş süresini 29/2/2053… Bizim bildiğimizden de fazlası. Bakın, yukarıda diyor ki “Beş yıl daha uzatılabilir.” Yine uzatın, beş yıl sonra bir daha uzatın, ona itirazımız olur olmaz, o ayrı, usulen. “Sözleşmenin maddesinde varsa yapabiliriz.” diyor. Alttaki de aynı şekilde, on yıl daha uzatılması –Yeni Çeltek 2028-71666- İmbat AŞ 1918 ile 1/10/2028, Soma Kömür işletmeleri 31/12/2026. Biz de diyoruz ki, bu kadar uzun süreli yeniden niye işletmeye veriyorsunuz? Yukarıda bir tanesini yazmış, bakın, sözleşmenin ilgili maddesinden bir tanesini yazmış “Beş yılsa beş yıl daha verelim.” diyor ama 2053 olmuş. Dolayısıyla, biz bunları eğer almaz isek ve biz yönetim kurulu kararı var mı dediğimiz zaman “Var, bir şey yok, usule uygun.” denirse, nerede bilgi kirliliği ya da eksik bilgi varsa şüphe olur Sayın Bakanım. Biz de bunun cemaziyelevvelini bildiğimiz için…

Bakın, diğer konuşmalarımda, hiçbirinde, size karşı sesimi de yükseltmedim, arkadaşlar araya girince özellikle, kişisel hukukumuz ayrı ama… Sizin de gerginliğinizi anlıyoruz, eğer doğrudan bir şey varsa “Sayın Günal, Sayın Oral, siz şöyle demiştiniz.” derseniz biz kabulleniriz ama ortaya bizim de içinde olduğumuz şey olursa böyle geriliyor.

Ben bunlardan henüz tam olarak, söylediğim anlamda bilgi almış değilim, özellikle madem ki “Sözleşmede var.” deniyorsa… Burada yazmış işletme daire başkanımız. Ne diyor? 4’üncü maddeye göre Yeni Çeltek’te, işletmede var diyor, 4’üncü sözleşme süresine ilişkin. Varsa o zaman ona bakalım diyorum.

Bir ikincisi, zorunlu hâller diyor, siz bana söylediniz, 16’ncı madde, kamu ihale sözleşmeleri. O zaman yönetim kurulu kararını alırken veya bunu alırken hangi zorunlu hâllerin olduğunu da bir şekilde size sunmuş olmaları lazım diyorum, bundan daha doğal bir talep veya soru olamaz. Ha, siz cevaplarsınız cevaplamasınız.

Eğer cevaplarsanız teşekkür ederiz, cevaplamazsanız yine sormaya devam ederiz, işin özeti budur. Yani bundan biz tam bir bilgi almadık, yönetim kurulu kararı yokmuş, böylece anlamış olduk.

BAŞKAN – Sayın Bakan, diğer arkadaşlara da…

Peki, buyurun.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – 3 cümle söyleyeceğim: Yönetim kurulu kararı aksi alınmadığı takdirde geçerli olduğu için, 2007 yılında alınan yönetim kurulu kararı, üzerine o yetkiyi kaldıran ikinci bir yönetim kurulu kararına kadar o geçerlidir.

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Tamam, beş yıllık süreye, niye 53’e kadar verdiniz, bir de onu söyleyin de.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Arkadaşlarımız bu cevabı orada bir cümleyle vermesi gerekirken, o sizin toplantınızda, orada bu cevabı vermemişler. Aslında bu cevap normal, anlaşılabilen bir cevap. Daha sonra ne oldu diyorum? Bu, bir tavsiye niteliğinde bir şey yapılmış olabilir yani doğru olabilir dedik ve yönetim kurulu kalktı, genel müdürdeki verdiği yetkiyi kendi bünyesine aldı tekrar, meselenin özü bu.

ADNAN KESKİN (Denizli) – Ama atı alan Üsküdar’ı geçti!

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Sayın Bakan, bir şey soracağım: Sözleşmede beş yıl yazarken niye beş yıl değil de otuz altı yıl… O zaman kafamız karışıyor, biz şimdi…

BAŞKAN – Sayın Günal…

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Hayır, ben şeyi anlatayım diye söylüyorum.

BAŞKAN – Dur, Sayın Kuşoğlu da söyleyeceklerini söylesin.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Bakın arkadaşlar, onu da söyleyeyim. Şimdi, bu, mevcut… Mesela bizim arkadaşlarımızın kafasında nasıl bir intiba kaldı? Oradaki, Eynez’deki, İmbat’taki Soma AŞ’nin oradaki yerlerini uzattı diye aklımızda kaldı değil mi?

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – Öyle oldu, doğrudur.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Ha, konu öyle değil çünkü.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – Hayır, öyledir.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Şimdi, konu öyle değil, 2053 yılına kadar uzatılan orası değil.

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Yeni Çeltik, biz size öyle söylemiyoruz ki, Yeni Çeltek.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Siz nasıl anladınız arkadaşlar?

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Ben baştan söyledim ya, Yeni Çeltek’in 4’üncü… O zaman şöyle yapalım, sözleşmelerinin maddesini de bir koyun, onu okudum “beş yıl” diyor, beş yıl

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Şöyle, Yeni Çeltek, KİAŞ’ın, kamunun bir iştirakidir ve oraya yeni bir santral kurulması kaydıyla onu veriyoruz, yeni santral kurulmayacaksa onu vermiyoruz, yeni santral kurulması lazım.

Şimdi siz santral kuracaksınız, oraya beş yıl, altı yıl yatırım yapacaksınız, on beş yılda amorti edeceksiniz, otuz yıllığına kömür alacaksınız. Otuz yıllık kömürünüzü garanti etmeden oraya santral kurabilir misiniz herhangi birisi? O yüzden, arkadaşlar…

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Sayın Bakanım, onu geçtik zaten. Diyoruz ya orada zaten var.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Neyse, şöyle…

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Hayır, hayır, orada zaten beş yıl süre var.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Ben kısaca böyle bir bilgi vereyim, sizi de çok yormayım.

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Diğerlerinde de var mı diyorum?

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

Sayın Günal, lütfen, müsaade edin.

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Yok, yok, bir şey söylüyorum, gümbürtüye gitmesin, cümlemde bir şey yok.

BAŞKAN – Olduğundan değil canım.

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Sayın Bakanım, burada sözleşme maddesini koymuşsunuz. Peki, Soma’yla ilgili ve İmbat’la ilgili sözleşme maddesinde ne kadar uzatılır, “On beş yıl uzatılabilir.” diyor mu, demiyor mu? Burada beş diyor, orada kaç demiş diyorum? Yani, siz 2028’e kadar uzatmışsınız. Yani, bunu sorgulama hakkımız yok mu bizim.

İZZET ÇETİN (Ankara) – O sözleşmeyi yapan kişi içinizde değil mi, bilmiyor mu?

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Yani, biri 2026, biri 2028, Soma’yla İmbat’ın ki. Yani, sözleşmede varsa uzatılabilir.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) –  Diyor ki sözleşmede… On yıllık sözleşme on yıl daha uzatılabilir hükmüne istinaden yapmışlar onu.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – Hayır.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Yok, sözleşmesinde on yıl.

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Arkadaşlar, 2028 on beş yıl ediyor. Hayır, anlamadığımı soruyorum.

Cumhur İttifakı Millet Aklı

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*