MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Faruk Aksu: Kaos isteyenlere fırsat verilmeyecek

Cumhur İttifakı Millet Aklı

MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Faruk Aksu, “Türkiye’yi küstahça hizaya getirmek için tertip içine girenlere, Irak ve Suriye’nin kuzeyinde, Libya’da, Karabağ’da, Mavi Vatan’da ve terörle mücadelede elde edilen kazanımlardan taviz vermemizi arzulayanlara karşı milletimizin yanındayız, devletimizin arkasındayız” dedi. Aksu, Türkiye’yi kaosa sürüklemek isteyenlere, amaçları uğruna ülkemizi yangın yerine çevirmekten çekinmeyenlere fırsat verilmeyeceğini ifade etti.

2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi.

20 Ekim 2021 tarihinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay’ın sunumu ile başlayan 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi, 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi ile Sayıştay raporlarının Plan ve Bütçe Komisyonundaki müzakereleri dün itibariyle Cumhurbaşkanlığı bütçesinin görüşülmesiyle sona erdi.

2022 yılı Bütçe Kanunu ile 2020 yılı Kesin Hesap Kanunu Tekliflerinin Genel Kurul görüşmelerine 6 Aralık 2021 tarihinde başlanacak, 17 Aralık 2021 tarihinde görüşmeler tamamlanacaktır.

Cumhurbaşkanlığı bütçesinin Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmeleri sırasında MHP adına söz alan Genel Başkan Yardımcısı İsmail Faruk AKSU, “Türkiye’yi küstahça hizaya getirmek için tertip içine girenlere, Irak ve Suriye’nin kuzeyinde, Libya’da, Karabağ’da, Mavi Vatan’da ve terörle mücadelede elde edilen kazanımlardan taviz vermemizi arzulayanlara karşı milletimizin yanındayız, devletimizin arkasındayız.”dedi.

Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminden geriye dönüş olmayacağını, Türkiye’nin, Cumhur ittifakı birlikteliğinde milli hedefler doğrultusunda kararlılıkla yoluna devam edeceğini ifade eden MHP’li Aksu konuşmasında şunları ifade etti:

“Önümüzdeki günlerde inanıyoruz ki toplum kesimlerinin beklentilerine dönük adımlar peyder pey atılacaktır.

Asgari ücret tarafların beklentilerine uygun belirlenecek, kamu çalışanlarımızın 3600 ek gösterge talebi karşılanacak, emeklilerimizin, esnaf ve çiftçimizin refah seviyesini artıracak tedbirler devreye konulacaktır.

Ayrıca istihdamdaki artış yaygınlaşacak, daha fazla iş fırsatları doğacaktır.

Salgına bağlı kapanmalar ve üretimdeki yavaşlama, emtia fiyatlarındaki yükselme, kuraklık ve navlun fiyatlarındaki artışın etkisiyle yükselen enflasyon önümüzdeki günlerde azalacak, Kovid-19 salgınına bağlı konjonktürel sıkıntılar aşılacaktır.”

Konuşmasında, Milliyetçi Hareket Partisi olarak 2022 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Teklifini bütünüyle desteklediklerini belirten Aksu, “İnanıyoruz ki bu bütçe, ülkemizin en ücra köşesinde yaşayan vatandaşlarımızın nitelikli sağlık hizmeti almasına, eğitimde fırsat eşitliğine, hak arama yollarının gelişmesine, adil ve hızlı adaletin tecellisine, huzur ve güvenliğin sağlanmasına aynı zamanda kalkınma hedeflerimizin desteklenmesine, lider ülke olma ülkümüzün adım, adım gerçeğe dönüşmesine katkı sağlayacaktır.” dedi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Aksu Türkiye’nin genel ekonomik toparlanma ve büyüme konusunda diğer ülkelerden pozitif olarak ayrıştığının altını çizerek konuşmasına şöyle devam etti:

“Türkiye yılın ilk yarısını yüzde 14,3’lük bir büyümeyle kapatırken bu büyümenin yaklaşık yüzde 60’ını yurt içi yatırımlar ve net dış talep oluşturmuştur.

2019 yılının son çeyreğinden itibaren yedi çeyrektir büyüyen Makine teçhizat yatırımları; son üç çeyrektir de yüzde 30’un üzerinde büyümektedir.

Bu yönüyle nitelikli bir büyüme sağlanmıştır.

Sanayi üretimi 2021 yılının ilk 9 ayında yüzde 20,1 artmıştır.

Türkiye’nin küresel turizmden aldığı pay yükselmiş, ilk defa İspanya’nın önüne geçmiştir. Alınan tedbirlerin etkisiyle istihdam 2020’nin 2’nci yarısından itibaren önemli ölçüde artmıştır.
2021 Ocak-Eylül döneminde 2,2 milyon istihdam artışıyla salgın öncesi dönemin de üzerine çıkılmıştır.

Güçlü sanayi alt yapımız ve artan küresel talep ihracat performansımızı olumlu etkilemiş, 2021 yılı Ekim ayı itibarıyla yıllık ihracatımız 215 milyar doları aşmıştır.

Türkiye’nin dünya ihracatından aldığı pay da ilk defa yüzde 1’in üzerine çıkmıştır.

Türkiye bir taraftan yüksek oranda büyüme sağlarken, diğer taraftan bütçe açığında ve cari açıkta önemli oranda düşüş sağlamayı başarmıştır.

Cari dengede yaşanan iyileşme ülkemizin dış finansman ihtiyacının azalmasına aynı zamanda da yapısal cari açığın kapatılmasına katkı sağlayacaktır.

Küresel borçluluk 2020 yılında küresel hasılanın yaklaşık yüzde 360’ına ulaşırken, küresel bütçe açığı da yine millî gelire oran olarak yüzde 10’un üzerine çıkmıştır.

AB tanımlı borçluluk oranı giderek azalmaktadır. Toplam borç stokunun GSYH’ya oranı 2021 ikinci çeyrekte 38,4’e inmiştir.

Ülkemize ilişkin bu oran, % 91 olan güncel AB üye ortalamasının oldukça altındadır.

Bu kapsamda ülkemiz, genel yönetim borç stoku açısından en az borçlu ülkeler arasında yer almaktadır.

Emtia fiyatları 2021 yılında küresel ekonomideki güçlenmeye bağlı olarak artan talep ve görece sınırlı kalan arz nedeniyle yüksek oranda artış göstermiştir.

Enerji fiyatları anormal düzeyde artmış, geçen yıl Ekim ayında 42 dolar düzeyinde olan brent petrol fiyatları, 3 yılın en yüksek seviyesi olan 86 doları görmüştür.

Son bir yılda Avrupa doğalgaz fiyatları 5 kat, kömür fiyatları 4 kat artmıştır.

Nakliye maliyetleri yükselmiş, lojistik pahalılaşmıştır.

BM Gıda ve Tarım Örgütü verilerine göre küresel gıda fiyatları son 10 yılın zirvesine çıkmıştır.

Yükselen emtia fiyatları, kuraklık nedeniyle artan gıda fiyatları, tedarik zincirlerindeki aksamalar, navlun fiyatlarındaki artışlar ve lojistik sorunlar küresel enflasyonu olmadığı kadar artırmıştır.

Dünyada yaşanan bu gelişmelerden Türkiye’nin etkilenmemesi de mümkün değildir.

Bununla birlikte Türkiye başta doğalgaz ve akaryakıtta uyguladığı desteklerle küresel düzeyde yaşanan artışları vatandaşlarımıza daha az yansıtmaya gayret etmektedir.

Ülke olarak bazı sorunlarımız olsa da bunların sebebi bellidir ve zamanında alınan tedbirler sayesinde üstesinden gelinmektedir.

Aşılamayacak sorunumuz, çözülemeyecek problemimiz yoktur.

Önemli olan milli birlik ve beraberliğimizin muhafazasıdır.

Güçlü demokrasi, siyasi istikrardır.

Türkiye’yi kaosa sürüklemek isteyenlere, amaçları uğruna ülkemizi yangın yerine çevirmekten çekinmeyenlere fırsat verilmemesidir.

Bugün üretim çarkları bütün hızıyla dönmekte, ihracatta rekorlar kırılmakta, istihdamda artış yaşanmaktadır.

Kısa vadeli dalgalanmalara rağmen makroekonomik veriler Türkiye ekonomisinin giderek daha da güçlendiğini Türkiye’nin çekici bir ülke olmaya devam ettiğini ortaya koymaktadır.
Ekonomik büyümedeki göz kamaştırıcı artış, ihracat performansındaki rekor düzeyindeki yükseliş, sanayi üretimindeki dikkat çekici tırmanış ülkemizin salgından kaynaklı tehlikeli girdaptan daha da güçlenerek kurtulduğuna işarettir.”

Cumhur İttifakı Millet Aklı

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*