MHP Genel Sekreter Yardımcısı Tamer OSMANAĞAOĞLU: Türk milleti bekamızı savunan Milliyetçi Hareket Partisini unutmayacaktır

Cumhur İttifakı Millet Aklı

MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir Milletvekilimiz Tamer OSMANAĞAOĞLU’nun, “Bitlis İl Başkanlığı Olağan Kongresinde” yapmış olduğu konuşma

“Sayın İl Başkanım, Ülkü Ocakları Başkanım, Kıymetli İlçe Başkanlarım, Saygıdeğer KAÇEP Başkanlarım hepinizi saygı ve muhabbetlerimle selamlıyorum. 

​54 yıllık siyasi mazisiyle binlerce yıllık tarihe sahip Türk milletine umut olabilmeyi başaran Milliyetçi Hareket Partisinin tarihi sorumluluğunun bilincinde olan siz değerli dava arkadaşlarıma hürmetlerimi sunuyorum.

Tarihin eşsiz hadiselerine şahitlik eden, Türk milletinin ebedi yurdunun kapılarının sonuna kadar açıldığı, Türkiye Devletinin temellerinin atıldığı ve Anadolu’daki Türk varlığının harcının dağılmamak üzere karıldığı bu topraklarda, sizlerle birlikte olmaktan, partimizin büyük kurultayına giden süreçte Bitlis İl Başkanlığımızın Kongresini gerçekleştiriyor olmaktan dolayı ziyadesiyle mutluyum. 

Kıymetli Dava Arkadaşlarım; 

Türk milletinin Zafer ayı olan Ağustos ayında, 26 Ağustos 1071’in seher vaktinde, bembeyaz atının sütünde, şehit olmayı dileyerek bu topraklara otağ kuran, büyük kumandan Sultan Alparslan’ın emaneti bugün dahi bu toraklarda yaşatılmakta, sizler başta olmak üzere Türk milletinin eşsiz sahiplenmesiyle unutturulmamaktadır. 

Yazılan destanın derinliğini, elde edilen zaferin muhteşemliğini, zaferin getirdiği lütfun görkemini kim görmezden gelebilir?

Bu topraklarda kurulan Hakan Otağının; bir daha kaldırılmamak üzere kurulduğunu kim inkâr edebilir? 

Bu toprakların ecdat kanıyla sulanarak Türk vatanı yapıldığını, düşmanın kirli postallarıyla kirletmek istendiğinde canı pahasına korunduğunu kim unutturabilir? 

İşte Milliyetçi Hareket Partisinin en büyük sorumluluğu da budur! 

Milliyetçi- Ülkücü Hareketin bir mensubu olmak demek; kudretimizi unutturmak isteyenlere, dün başardıklarımızı bugün de başarabileceğimiz gerçeğini inkâr edenlere, görmezden gelenlere verilecek en net cevaptır. 

Bu kutlu davanın bir mensubu olmak demek; 26 Ağustos 1071’de Sultan Alparslan ve ordusunun açtığı kapıyı kapatmak isteyenlere 26 Ağustos 1922 ‘de indirilmiş en şiddetli tokat demektir. 

Çünkü bizim feyz kaynağı “incinsen de incitme” diyen, bu torakların manevi muhafızlarından, hünkar Hacı Bektaş-ı Veliden Başkası değildir. 

Çünkü bizim yolumuz Hazreti Hakk’ın yolu, istikametimiz de menzilimiz de adalet çizgisi üzerinedir. 

Bin yıl önce, asırları Türk’ün muazzez eserleriyle süsleyen ecdadın torunları, Türk asrından bahsediyorsa, içinde bulunduğumuz yüzyılı Türkiye Yüzyılı olarak tarihe kazımak istiyorsa bu vizyonun yegane dayanağı, bu istikamet üzere olmamızdır. 

Ne mutlu ki Türk Dünyasının bilge Lideri Sayın Devlet Bahçeli gibi bir Genel Başkanımız, Türk dünyasına umut olmuş kadroların yer aldığı Milliyetçi Hareket Partisi gibi bir partimiz vardır. 

O yüzdendir ki; milletimizin derdiyle kendi derdini bir tutan, vatandaşımızın beklentisini kendi beklentilerinin önüne koyan anlayış “Önce Ülkem ve Milletim” kaidesinde halen yaşatılmaktadır. 

O yüzdendir ki; yüksek kültürle bezenmiş, varlığını emsalsiz zaferlerle hak etmiş Türk milleti ilelebet bu topraklarda var olmaya devam edecektir. 

Bunun garantisi işte bu salonda toplanan bizleriz. 

​Bunun güvencesi,  Milliyetçi Hareket Partisine güvenen, Milliyetçi Hareket Partisinin ne şart altında olursa olsun devletinin ve milletinin çıkarını öne koyan, her bir onurlu mensubuna itimat eden büyük Türk milletidir. 

​Nitekim; 14 Mayıs ve 28 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilen seçimlerde Anadolu feraseti kendisine dayatılan ısmarlama ittifakları elinin tersiyle net bir şekilde itmiştir. 

Koltuk pazarlıklarının havada uçuştuğu, gizli antlaşmalarla birbirinin kuyusunu kazan liderlerin bir el tarafından bir masa etrafında toplandığı, sahte gülücüklerle ve abartılı vaatlerle milletini kandırabileceğini zannedenlerin fink attığı günler geride kalmıştır. 

​Dün biz bunlara zillet dediğimizde bize şüpheyle bakanlar, hatta zillet diye tanımladıklarımız dahi bugün “iyi ki seçimleri biz kazanmamışız, yoksa biz bu işi yapamazmışız” ifadeleriyle günah çıkartıyorlar. 

Bilinmelidir ki Türk milleti yaşananları unutmayacaktır. Şehirleri kana bulayanlarla iş tutanları, dağlarda askerimize kurşun sıkanlarla birlik olanları, ecnebi ellerden icazet alıp namlusunu Türk milletine doğrultanlarla aynı kulvarda yürüyenleri milletimiz asla unutmayacaktır.

Türk milleti namlunun ucunda olan bekamızı savunan Milliyetçi Hareket Partisini de unutmayacaktır. 

Türk milleti topun ağzına koyulan dirliğimizi muhafaza etmek için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan Cumhur İttifakı ruhunu unutmayacaktır. 

Türk milleti; her yönden saldırı altına alınan sınırlarımızdaki ihanete bir ok gibi saplanan milli iradenin kaynağını unutmayacaktır. 

Belirsizliğin pençesindeki istiklalimiz ve istikbalimiz için gecesini gündüzüne katan isimleri unutmayacaktır. 

Değerli Dava Arkadaşlarım; 

​Biz biliyoruz ki her doğru davranışın neticesi vardır. Her yanlış uygulamanın da bir maliyeti vardır. 14 Mayıs’ın ve 28 Mayıs’ın neticesi doğru yolda olduğumuzun göstergesidir. 

​İnanıyorum ki Mart 2024 tarihinde gerçekleşecek olan Mahalli İdareler Yerel Seçimlerde, yanlış uygulamalar yapan icraat sahiplerine bu yanlışlarının maliyeti Türk milleti tarafından çıkartılacaktır. 

Bundan şüphe yoktur. Milletimiz klasik belediyecilik hizmetlerine dahi muhtaç bırakılırken milletimizin Milliyetçi Hareket Partisi’nin insan odaklı üretken belediyecilik anlayışını arzuladığına her gittiğimiz yerde şahitlik ediyoruz. 

Tüm bunların yanında; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle uyumlu olacak, geleceğe umutla bakabilmemizi sağlayacak bir yerel yönetim anlayışının da milletimizle buluşturulması zaruridir. İşte bunun gerçekleşeceği tarih de Mart 2024’tür. 

İnanıyorum ki; dürüst, mücadeleci ve çalışkan belediyecilik dalga dalga yayılacak, milletimiz her bölgede böylesi bir belediyecilik anlayışını kucaklayacaktır. 

Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin ifade ettikleri gibi; 

“Cumhur İttifakı’nın tüm bileşenleri 31 Mart 2024 seçimlerine heves ve heyecan içinde hazırlanacak, ortak akıl ve anlayış içinde işbirliğini sürdürecektir. Yerel yönetimlere düşen zillet gölgesi cumhurun aydınlık siyasetiyle kaldırılacaktır. Kutlu yürüyüşümüze katılmak, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerinin gerçekleşmesine omuz vermek, merkezi yönetimle yerel yönetim arasında sarsılmaz köprü inşa etmek isteyen kim varsa gönlümüz onlara açıktır.”

Bu duygu ve düşüncelerle; kongremizin hayırlara vesile olmasını diliyor, her bir dava arkadaşıma beni sabırla dinlediği için teşekkürlerimi sunuyorum. Sağ olun Var olun. Allah’a emanet olun.”

Cumhur İttifakı Millet Aklı

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*