MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş: 21. Yüzyıl Türklüğümüzün ve devletimizin yüz akı olacak

Cumhur İttifakı Millet Aklı

MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, 21. Yüzyılın Türklüğümüzün ve devletimizin yüz akı olacağını bildirdi. Erbaş, “Bilge Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Beyin önderliğinde, adım adım lider ülke Türkiye ülküsüne yürüdüğümüz bu dönemlerde, tarih ve talih bizi ülkümüzün büyüklüğünce mücadele vermeye zorunlu kılmıştır” dedi

Türk milletinin Bilge Lider Devlet Bahçeli’nin gösterdiği ufka doğru, lider ülke Türkiye idealine ve Türk Yüzyılı’na ulaşmak için bizleri hiçbir zaman yalnız bırakmayacağına emin olduğunu bildiren MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, bugün MHP Kütahya İl Başkanlığının 14. Olağan Kongresinde hemşehrilerine seslendi.

Kongrenin divan başkanlığını MHP Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili İzzet Ulvi Yönter yaparken kongrede yeniden seçilen İl Başkanı ve yönetimi güven tazeledi.

MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş’ın kongrede yaptığı konuşma şöyle:

“Sözlerime vatan bize yar olsun diye, Türk’ün adı var olsun diye yaşayan ve bu uğurda cennetin kapılarını aralayan şehit ülküdaşlarımızı anarak başlamak istiyorum.

ŞEHİTLERİMİZ BİZE ŞEREFLİ BİR MAZİ EMANET ETTİ

Geçtiğimiz hafta 12 Eylül haftasıydı. Her yıl şehitlerimizi hüzünle andığımız, hatırladıkça titreyip kendimize döndüğümüz haftaydı.

Bize şerefli bir mazi emanet ettikleri için Allah hepsinden razı olsun,

bütün şehitlerimize rahmet olsun.

Milliyetçi Hareket Partisi; yaşını Türklüğün yaşına eşlemiş ve siyasi varlık süresi boyunca milletinin mutluluğunu düşlemiş bir partidir.
Bu yüzden il, ilçe kongrelerimiz bizler için sıradan siyasi toplantılar değil; yenilenmek için, iman tazelemek için, yeniden diriliş ve yükseliş hamlelerine bismillah demek için bir araya geldiğimiz zamanlardır.

İnanıyorum ki gerçekleştirdiğimiz her kongre partimize ve milletimize güç katacaktır.

TARİH VE TALİH BİZİ MÜCADELE VERMEYE ZORUNLU KILDI

Bilge Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Beyin önderliğinde, adım adım lider ülke Türkiye ülküsüne yürüdüğümüz bu dönemlerde, tarih ve talih bizi ülkümüzün büyüklüğünce mücadele vermeye zorunlu kılmıştır.

14 Mayıs ve 28 Mayıs cumhurbaşkanı ve milletvekili genel seçimleri sürecinde gördük ki, atalarımız kadar büyük olmak için atalarımız kadar büyük mücadeleler büyük emekler ortaya koymamız gerekiyor.

Başarıyla geride bıraktığımız bu süreç, kimlerle ve nelerle mücadele ettiğimizi de hepimize apaçık gösterdi.

Kendi payıma bu süreçte gördüğüm ve çıkardığım ders şudur; mücadele etmemiz gereken ilk kişi kendimiz ve mücadele etmemiz gereken ilk şey de kendi nefsimizdir.

Çünkü geride kalan seçim döneminde Anadolu insanının ferasetine bir kez daha şahit oldum. Bu yüce milletin; algıya değil doğruya güç verdiğini gördüm.

Kurnaz bir siyasete değil; haysiyete değer verdiğini gördüm. Kuru hamasete değil, çalışana değer verdiğini gördüm. Şanlı millete şanıyla riyasete destek verdiğini gördüm.

Azerbaycanlı Türk Şair Rüstem Behrudi “Türk’e kitap inmedi, çünkü Kürk’ün özü kitaptı.” der.

TARİH MİLLETLERİN HAFIZASI

Özü kitap gibi olan bu yüce millet; tarih boyunca milleti için mücadele eden evlatlarını yalnız bırakmadı. Canıgönülden inanıyorum ki bundan sonra da yalnız bırakmayacaktır. Çünkü tarih milletlerin hafızasıdır.

Millet bir nehir gibi akar gider. Tarih not tutar. Kayıt tutar. Arşiv kurar. Biz tarihin kayıtlarına bakarız ve geçmişin hikayesini, geçmişin macerasını, geçmişin olaylarını öğreniriz. Bu öğrendiklerimizin en önemlisi Çanakkale’de, Sakarya’da, Kocatepe’de, Dumlupınar’da yalnız düşmanla savaşmadık, içimizdeki hainlerle de savaştık.

Konuşmamın bu anında İstiklal Savaşımızın Komutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı ve minnetle hepimiz adına selamlıyorum.

ÜLKÜCÜLÜKTE KOLTUK SAVAŞI OLMAZ

Bugün milletimiz adına yürüdüğümüz bu yolda, çevremize bakınca diğer ittifaklarda koltuk savaşları görüyoruz. Ülkücülerde koltuk savaşı olmaz.

Uzaklardakileri mutlu etmek için yanındakileri unutanlar ülkücü olmaz.

Kardeşiz demek yetmez, Habil miyiz Kabil miyiz onu netleştirmemiz lazım.

Ülkücü habildir. Ülkücünün farkı şudur; ülkücü konuştuklarının arkasındadır. Arkasından konuştuklarının yanında olanlardan dava adamı olmaz.

Ülkücüler bilir ki aynı gökte uçan karganın dünyası başkadır, kartalın dünyası başkadır.

Ülkücü bilir ki Cemil Meriç’in dediği gibi; yaprak ağaçtan düşünce rüzgarın esiri olurmuş.

Dün Başbuğumuza bugün Genel Başkanımıza yanlış yapanların nasıl savrulduklarını görüyoruz.

Ülkücü dinini tilkiden öğrenmediği için, tavuk çalmayı sevap zannetmez.

Ülkücü haksızlığa sessiz kalmanın kişilik sorunu olduğunu bilir. Haksızlığı övmek ve methiyeler dizmenin ise şeref sorunu olduğunu bilir.

“YAPTIKLARINDAN VE SÖYLEMLERİNDEN DERS ÇIKARIYORUZ”

Bilge Liderimizin yaptıklarından ve söylemlerinden ders çıkarıyoruz.

Sonra da Sabahattin Ali’nin dediği gibi; isteseler canımızı vereceğimiz birçok insanı hayatımızdan çıkarıyoruz. Çünkü yokluklarına üzülmek, yaptıklarına üzülmekten daha kolaydır.

Neşet Ertaş ne güzel söylemiş; gölgeye girenin gölgesi olmaz. Adam olan çıkar güneşe, kendi gölgesini kendi yaratır.

Buradaki ölçümüz de şudur; camiamızın, liderimizin bize verdiği değere karşı nankör olmayalım yeter, gerisi kolaydır.

Ülkücü ahde vefasız olmaz, kavlinden şaşmaz. Bizler ülkücülüğümüze halel getirmedikçe, özümüzü korudukça, kitap gibi yaşadıkça bu yüce millet bizi desteksiz bırakmayacak ve Allah’ın izniyle de çıktığımız her yolda zafer kaçınılmaz olacaktır.

“AYIRILMAMIŞ, AYRIŞMAMIŞ, TÜRKİYE İÇİN ÇALIŞACAĞIZ”

Bizler bu inançla; yaklaşan seçim sürecinde 2024 mahalli seçimlerde

siyasi hırsımızı doyurmaya yönelik bir başarı için değil, istiklal ve istikbal için çalışacağız.

Şehirlerimizin, köylerimizin unutulmuşluklarından değil umutlarından söz edilmesi için çalışacağız. Birliğin rahmetini, üretimin bereketini yaymak için çalışacağız. Ayırılmamış, ayrışmamış, Türkiye için çalışacağız.

Varlığını Türklüğün varlığına adamış Milliyetçi Hareket Partisi

Ve Ülkücü Hareketin şerefli mensupları olarak Türk milletine bugünlerini en güzel haliyle yaşatmak, yarınları da Türklükle kuşatmak için çalışacağız.

Ülkümüzden ve ülkücülüğümüzden vazgeçmeyeceğiz ve herkes de görecek ki; başaracağız! Başaracağız! Başaracağız!

“21. YÜZYIL TÜRKLÜĞÜMÜZÜN VE DEVLETİMİZİN YÜZ AKI OLACAK”

Konuşmamı sonlandırırken; 21. Yüzyıl Türklüğümüzün ve devletimizin yüz akı olacaktır.

Bilge Liderimiz Sn. Devlet Bahçeli’nin gösterdiği ufka doğru, lider ülke Türkiye idealimize ve Türk Yüzyılı’na ulaşmak için bizleri hiçbir zaman yalnız bırakmayacağınıza eminiz.

Makamların mevkilerin rütbe ve ünvanların, kısaca bunların hepsinin birer ceket olduğunu biliyoruz, Ceketi asar gideriz. Biliriz ki arkamızdan varsa insanlığımız kalır.

Yuvasız kuşa bile dal verip yuva kurduran Rabbim, hakkımızda en hayırlısı neyse bize onu nasip etsin.

Sütten çıkınca bütün kaşıklar aktır, önemli olan içinden çıktığımız sütü ak bırakmaktır. Bu duygu ve düşüncelerle Cenabı Hak’tan, hakkımızda hayırlısı ne ise onu diliyoruz.

Yapılan kongrelerimizin partimize ve milletimize hayırlı olması dileğiyle hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.”

Cumhur İttifakı Millet Aklı

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*